Farkındalığımızla yaşadıkça, kalbimizdeki sevgiye odaklandıkça, kalbimizin giderek açıldığı bir aydınlanma yolculuğundan geçeriz.

Farkındalık olarak kalmayı ve kalbimizdeki sevgiye odaklanmayı da pratik yaparak öğrenebiliriz. Nasıl pratik yapacağımızı, bu konuda gerektiği kadar araştırıp kendimize bulunduğumuz seviyeye göre öğretmemiz gerekir. Aslında, süreçte zorluklarla yüzleşsek de, temel olarak ona kadir olan asıl varlığımız için bu zor bir eylem değildir.

Aydınlanma yolculuğu derken, aynen karanlık bir oda aydınlanırken odadakileri nasıl daha iyi seçebiliyorsak, aynı şekilde hayatımızdaki/gerçekliğimizdeki herşeyin de giderek daha fazla ayırdında olabildiğimiz bir uyanış yolculuğunu kastediyorum.

Doğal ruhsal gelişimimiz aslında aydınlanma yolculuğumuzdur. Sonsuz derinlikte ve genişlikteki yaratılışın ve onu yaratan Kaynak/Yaratıcı Bilinç’in farklı boyutlarını, yaratılıştaki olan herşeyi giderek keşfettiğimiz ebedi bir yolculuk.

Aynen bir rüyadan giderek uyanmak gibi, dünyanın bize vermiş olduğu ve zihnimizde yer tutmuş olan her türlü fikir, görüş, yargı, inanışların gerçek mahiyetini giderek daha iyi idrak etmeyi, onların asıl kaynağından gelen saf enerjiyi hissederek, derin bir huzur ve sükunet yaratmayı öğrenirken, öğreniriz. Yani herşeyin aslında asıl tabiatını, gerçekte ne olduğunu giderek daha net olarak idrak edebilmeye başlarız.

Aynen bir çocukla, büyümüş, tecrübe kazanmış ve olgunlaşmış bir yetişkinin anlayışlarındaki derinlik farklı olduğu gibi, ruhsal gelişimimiz ilerledikçe hayatı idrak edişimiz derinleşmeye başlar. Geçmişimizde takıldığımız, bizi meşgul eden sorunları, anlamadığımız olguları, doğal bir gelişim sürecinin içinden kendimizi sevmeyi öğrenerek ve farkındalıkla geçerek, giderek çözebilir ve idrak edebilir hale geliriz.

Bu süreçte büyülü yada sihirli hiçbirşey yoktur. Hile, hurda işe yaramaz. Sadece ilmin yani aydınlanmanın gerektirdiği doğal ve samimi yol gerçek büyüme ile sonuçlanır. Çünkü gerçeği bizzat idrak etmedikçe nasıl gerçekten olgunlaşabiliriz ki?

Anlamadığımız, çözemediğimiz şeyler olması, hayatın sorunlarla dolu olması, algımızda bir sis gibi bir bulanıklığın olması, duygusal olarak zorlanıyor olmamız, veya büyük karanlıklar içinde çabalıyor olmamız, bizim mükemmel tabiatımızdan hiçbirşey eksiltmemektedir aslında. Sadece muhteşem ve mükemmel bir öğrenme yolculuğunda ilerlemekteyizdir, ilahi kudret tarafından her an mükemmel şekilde yaratılan. Mükemmel bir sevgi ile her an sevilmekteyizdir aslında. Ve hayatımızda olan herşey, yaşadığımız tecrübe ettiğimiz herşey, aslında bize ödül olarak verilen yaşamın bir parçasıdır.

Bu yüzden, ne kadar büyük zorluk veya üzüntüler yaşıyorsanız yaşayın, hatta cehennemin içinden bile geçiyor olsanız, güvenle ilerlemeye devam edebilirsiniz. Yaratılışın derinliğini daha fazla algılamaktasınız ve daha derin bir aydınlanma sürecinde ilerlemektesiniz.

Süreç sizin samimi isteklerinizle şekilleniyor ve yaşadığınız zorluklar da motivasyon kaynağınız olan bir ilahi hediye aslında size. Bu sayede gerçek potansiyelinize, sonsuz varlığınıza, yaratıcı bilincinize giderek uyanma yolunda ilerlemek için imkan oluşuyor.

Aslında herşey mükemmel ve siz de gerçekte özgürsünüz. Bir sözün gerçek enerjisini, gerçek anlamını kendi içimizde ne kadar hissedersek, hayatımızda da onu o kadar arttırmış oluruz. Bu anlattıklarımın gerçeğini de dilerseniz kendi içinizde bulup hissedebilirsiniz. Bunu gerçekten samimi olarak yaparsanız, anlatılanların gerçeğini hayatınızda daha fazla tecrübe ettiğinizi göreceksiniz.