Yazıyı okumadan önce eğer henüz yapmadıysanız bu yazıya bir kez göz atmanızı öneririm.
 

22:44: Bu spirallenerek aşağı düşme kavramını kimden öğrendim ben ya? Yok böyle bişey. Hiçbirşey olmak zorunda değil. Her an özgürüz işte. Şimdi bir adet Robin Williams filmi izleyeceğim. Herşey güzeldir. Herşey Tanrı’nın bir parçasıdır. Herşey sevgiye layıktır yaratılışta. Kovadaki delikleri kapatalım tekrar. Karamsarlığa kapılmayalım. Kapılsak da Sevgi her zaman içimizde.

2 tabak da makarna ve 250 gram falan yoğurt yedim 🙂 Bir bardak da keçi sütü 🙂 Ama olsun. Kedi de nasibini aldı. Hayatında ilk kez makarna yemiş oldu. Biraz hıçkırdı ama sonra. Olsun şimdi oynuyor.

Bir arkadaşımla konuştuktan sonra spirallenerek dibe kadar gitmek gerekmediğini farkettim. Belki de zaman içinde zihnimde oluşturduğum bir kavramdı bu. Just be happy. Mutlu ol, sevgi dolu ol, sağlıklı ol, ışık saç. Bir baskı hissetmeden. Kendime diyorum bunları. Ve hazırlıklı olmadığın duygular veya durumlar çıkarsa karşına içinde, sevgiye odaklan, sev kendini, öyle sev ki sanki Tanrı seni bir yavru kedi gibi avucuna almış, okşuyor, karnındaki gazı çıkarıyor. Tanrı gibi sev, çünkü insan Tanrı’nın suretinde yaratılmıştır. Koşulsuz sev. Aradan çekil, bırak Tanrı’nın sevgisi aksın. Kelimeler yetmiyor. Ama anlayana bir cümle dahi yeter.

Çoktan geri dönüşsüz bir yola girdim ben. Hepimiz o yoldayız aslında. Biz ona dönüyoruz. Ve şimdi bir film izliyorum. 🙂 22:55 19 Temmuz 2015

23:17 Tanrı’nın sevgisini kedinin gazını çıkaran ele benzettim. O da olur da.. Belki de hiçbirşeye benzetmesem de olurdu. Hiçbir tanım koymasam ona. Bir anda zaten olduğunu anlayabileceğin bir şey.. Hiçbir koşul olmadan.. Yani şimdi zor bir durumdasın diyelim.. Duygular olumsuz, kendini kötü hissediyorsun diyelim.. Hiçbir yöntem olmadan.. Hiçbirşey olmadan.. Zaten o sevgi vardır hep senin için.. Ya böyleyse? En zor anında, sen biterken bir anda bir bakmışsın o sevgi orada… Yoksa yaratılışın yaşamanın anlamı kalır mıydı? Tüm herşeyin üzerinde hepsini kapsayan bir sevgi olmasa? Dünya’daki en kabul edilemez olayın, en kötü gördüğün kişinin, en mutsuz anın, hepsinin hepsinin etrafında, içinde, dışında, her zerresinde.. ve ötesinde.. senin bulmanı, anlamanı, anlayamamanı, sezmeni, dokunmanı, dokunamamanı, idrak etmeni bekliyor.. Müzik yazdırıyor. Yoksa müzik değil de o sevgi mi yazdıran? 23:31.