Bir insan aklını bilinçli kullanmazsa, bilinçlilik halini olabildiğince devam ettirmezse, o oranda zihnindeki otomatik pilot işlevi devreye girer ve koşullanmaları onu yönlendirir. Bu zihnin doğal işleyiş mekanizmasıdır.

Bilinçli kaldıkça da bu koşullanmalar devreden çıkmaya başlar ve onları giderek aşacak şekilde her daim mevcut olan ve evrenin tüm bilgeliğine sahip olan öz zekamız bizim için belirgin hale gelmeye başlar, hayatımızda varlığını daha fazla algılamaya başlarız.

Bilinçli kalmanın ne olduğunu çok farklı aktiviteler yaptığımız sırada farketme şansımız var. Çünkü bu doğal halimiz. Bu yüzden farklı senaryolarda kendisini açığa çıkarmayı seçebilir özümüz, yani kalbimiz bunu gerçekten isterse bu olur. Bir de bilinçli kalmanın ne olduğunu doğrudan ve giderek belirginleşen şekilde farketmeye yönelik özel tasarlanmış aktiviteler de mevcut. Bu özel tasarlanmış aktivitelerin genel adı meditasyondur.

Bilinçli kalmak için pek bir bilgimiz, bir eğilimimiz yoksa, ve bunun için bir çabamız da yoksa, hayatımızı otomatik pilotta yaşarız. Bu da bizi koşullanmalarımızın etkisinde bilinçsiz bir mutluluk kovalamacasında tutar.

Mutluluğun gerçek kaynağı bilincin kendisinin farkında olmasıdır halbuki. Yani gerçek mutluluk hiçbir koşula ve sebebe bağlı olmadan doğrudan bilincin kendi kendisine odaklanmasıyla açığa çıkar. Bilinçli kalmadığımızda zihnimizdeki koşullanmaların aradığı mutluluk ise hep bir sonraki aktivitede, eylemlerimizden beklediğimiz sonuçta, elimize geçecek nesnede olduğuna inandığımız, ama bunlar elimize geçtiğinde etkisini kısa sürede yitiren bir mutluluktur. Bu asla bilincin uyanık olduğu, kendisinin farkında olduğu mutluluk gibi sürekli ve içsel doygunluk halinde tutan bir mutluluk değildir. Ve de geçici mutluluk etkisini yitirdiğinde ve ona ulaşamadığımız her anda hayatımız gerçek mutluluğun yoksunluğuyla geçer.

Biz aslında evrenin özündeki yaratıcı bilinç olduğumuzdan, samimi niyetlenirsek meditasyonla ya da bunda eğitilmemiş bile olsak kendimize has yolumuzda kalbimizin isteğine uyarak giderken yarattığımız yoğun yaşam tecrübemizle kendi mutluluğumuzu koşulların ötesinde, yaratılıştaki bir şey sebebi olmayacak şekilde yani sebepsiz olarak yaratma bilincine ulaşabiliriz. Her iki durumda da meditasyonun amaçladığı bilinçli var olma hali hayatımızda gelişir.

İşte bizim Türk halkı olarak ve insanlık olarak koşullardan özgür bir mutluluğa ve bilgelikle yarattığımız yaşamlara sahip olabilmemiz için, bu bilinçli var olma halini hayatımızda yaratmamız gerekiyor. Bir birey başka bir bireyin bilinçli var olma halini yaratmasını doğrudan kişisel iradesiyle sağlayamaz. Bir kişinin özgür iradesine hükmedilerek bu ona verilemez. Ama kişi kendi bilinçli var olma halini yaratmak için özgür iradesini kullanabilir. Bu yüzden bu yönde çalışıp kendimizi aydınlatırsak, biz bu bahsedilen mutluluğu ve bilgeliği bu dünyaya getirmiş oluruz. Bunun ışığı da, diğer insanlara bizim kanalımızla ulaşmış olur. Gerisi, yani bu ışıktan ne kadar ilham alacakları, bu ilhamı ne kadar değerlendirecekleri onların kararı olacaktır.

Bunu yapabilecek güce ve kabiliyete neden sahip olduğumuzun bilgisini tam ve öz anlamıyla bir kaç gün önce paylaştığım az aşağıda da bağlantısını verdiğim yazıdan henüz okumadıysanız, okuyabilirsiniz. Onun altında ise, aydınlanmış bir üstattan çevirdiğim, meditasyonun amacını anlatan bir kaç paragraf paylaşacağım, ve ilgili makaleye bağlantı vereceğim. Eğer onu inceler ve hayatınızda samimi olarak uygulamaya başlarsanız, hayatınıza yüksek seviye bir bilgeliği hızlıca eklemeye başladığınızı göreceksiniz.

Bu yöndeki bilgileri, pratikleri, tecrübeleri, içgörüleri içeren paylaşımlara devam ederek hep beraber uyanışımıza ve bu sayede gerçek mutluluğu bilinçle, bilgelikle yaratabildiğimiz yaşamlara sahip olmamıza destek olmak istiyorum. Hepimizin içinde olan bereketi açığa çıkardıkça, bunu hep birlikte başardıkça ne kadar güzel bir dünya yaratabileceğimizi de hep birlikte görebileceğiz. Sevgiler, Sevgili Canlar.

1) Biz Gerçekte Kimiz, Neden Uyanabilme Kabiliyetine Sahibiz?

Bağlantı: https://erdalbora.com/tr/2022/en-derin-gerceklere-dokunan-bir-paylasim/

2) Meditasyonun Amacı

“Meditasyonun amacı ‘doğal halinizde’ olmaktır. Doğal haliniz uyanık bir rahatlık halidir. Zihin dikkat kesilmiş bir haldedir, ama stres içinde değildir. Vücut rahattır ama güçsüz değildir. Doğal halinizdeyken, daha huzurlu ve herşeyle daha fazla birlik hissedeceksiniz. Hayata daha çok bağlı ve daha fazla koşulsuz Sevgi hissedeceksiniz.

Meditasyon sırasında bedeninizde farklı enerjiler tecrübe edilebilir. Bu enerjileri tecrübe etmek meditasyonun amacı değildir. Bu enerjilerle, aynen düşünce ve duygulara nasıl ilişki kuruyorsanız öyle ilişki kurun. Sadece gelmelerine ve gitmelerine izin verin. Enerjileri arttırmaya çalışmayın. Enerjilerin doğal olarak olmalarına izin verin.

Meditasyon size rahat bir uyanıklıkla her zaman huzur halinde olduğunuz bir varoluş hali gösterecektir. Tüm düşünceler, duygular, enerjiler ve nesneler geçici tecrübelerdir. Herşey her zaman değişmektedir. Meditasyon bu değişen nesnelerden farklı olan dinginlik ve sessizliğin farkına varmamızı sağlar. Meditasyon bize değişmeyen kısmımızı gösterir – Farkındalığımızı. Zamanla ve pratikle, zihninizde daha fazla sessizlik yaratılacaktır ve düşünceleriniz yavaşlayıp sessizleşecektir. Zihniniz daha net düşünecektir. İçsel dinginlik de artacak ve duygularınız daha huzurlu, dengeli ve sağlıklı hale gelecektir.

Meditasyonla ilgili mistik veya özel hiçbirşey yoktur. Bize daha fazla huzur ve sevgi getiren çok basit ve normal bir pratiktir. Herkes bu doğal huzur ve sevgi haline varoluşumuzun/kim olduğumuzun temeli olarak sahiptir. Zihnimizi rahatlatıp tek bir nesneye (nefes ya da sevgi hissi) odaklanmayı öğrenerek, içimizdeki bu doğal halin farkındalığını arttırırız. Sonuçlar, daha az stres, sağlığımızda iyileşme, daha fazla huzur ve herşey için koşulsuz sevgi hissetmemizdir.

Meditasyon çalışmalarımıza devam ettiğimizde, zaman içinde zihnimizde ve bedenimizde daha derin değişiklikler gerçekleşecektir. Zihnimiz ve bedenimiz daha sağlıklı hale gelecektir. Mutluluğumuz ve huzurumuz artacaktır. Sabırlı olun. Değişiklik zaman alır. Meditasyonu günlük yaşamınızın bir parçası haline getirin.”

Makalenin Tamamına Bağlantı: https://erdalbora.com/tr/2017/meditasyon-nedir-meditasyon-nasil-yapilir